Hazret-i Mevlananin en önemli eseri olan Mesnev, Osmanli tasavvuf düsüncesinin el kitaplarindan birisidir. Yazildigi dönemden itibaren yayilmaya baslayan eser, tercüme, serh veya secki olarak en fazla calismaya konu olmus tasavvuf teliftir. 915. yüzyilda baslayan Osmanli Mesnev serh gelenegi de, 1016. ve 1117. yüzyillarda hem keyfiyet hem de kemmiyet acisindan en güzde örneklerini vermistir.
1016. yüzyil Mevlevliginin önde gelen smalarindan olan Ysuf Snecak, melam mesrep muhakkik bir Mevlevdir. Talep üzerine Cezre-i Mesnev ismini verdigi bir Mesnev seckisi kaleme almis olan Snecak Dedenin eseri oldukca ragbet görmüstür. Cezre-i Mesnev, yaklasik 27.000 beyitlik Mesnevden secilmis 366 beyitle bir sülk cercevesi cizmistir. Bu muhtasar eser bes adet serhe konu olmustur.
Elinizdeki bu eser, Snecak Dedenin Cezre-i Mesnevsini, üzerine yapilmis olan bes adet serhi ve Mevlev sülkünü incelemeye calismistir. Cezre-i Mesnevnin tertibinden hareketle Mevlev sülkü, gafletten uyanma ile baslamis, tezkiye, tasfiye ve ask sürecleri seklinde islenmistir.