Ilk insandan beri varolagelen inanclar, tek tanrili dinlerle birlikte cercevelendirilmis ve bu cerceve kitap haline dönüstürülmüstür. Bilinmeyenin korkularini, dinin kurallariyla insanlara dayatan sömürü sisteminden yana olanlar, bu korkuyu kendilerinin mutlu yasami icin, cogunlugun öbür dünya düslerine cevirmistir.
Bilim gelistikce dinler de kendini caga paralel duruma tasimak zorundadir. Cünkü dogmatik yapi, gelisen bilime karsi duramadigindan, ya ilk dönemlerdeki gibi kanli din savaslarina tasinacak ya da dinin caga yanit vermesi aramalarina girisecektir. Elbette bu eylemi gerceklestirecek olan din degil, bu konuda özgür düsünen din adamlaridir.
Ne kadar baski altina alinsalar ya da öldürülseler de, bu durumu saptayan din adamlari arastirmalarini sürdürmüs, sorulmaya baslanan ve sorulacak olan sorulara yanit aramislardir.
Arif Tekin de bunlardan biridir. Kuranin Kökeninde ve diger yapitlarinda sürdürdügü bu arayisi, Bilinmeyen Yönleriyle Kuranda derinlestirmistir. Ana kaynakcasinin güvenilir Islami kaynaklar olmasi da önemlidir.
Arif Tekin, on üc bölüme ayirdigi bu calismasinda, Hz.Muhammedin okur-yazarligini, Vahiy Katiplerini, Kuranin kitap haline getirildigi asamalari, gelen tüm ayetlerin Kuranda yer alip almadigini, Kurana müdahaleleri, Kuranda yer alan yabanci sözcükleri arastirmis, bircok soruya yanit ararken, hem o dönemin sosyal yapisini, hem de degismez bir kalip gibi yinelenen bircok olayi masaya yatirarak, Islami kaynaklarin bunlara verdigi yanitlari aktarmistir.
Bilinmeyen Yönleriyle Kuran Kuranin Kökeni-2 Allah ile Kul arasindaki süreci de degerlendiriyor bir bakima. Yaratan ile Yaratilanin arasindaki uzakligi acmaktan yana degil yakinlastirmaktan yana olan bu soru-yanit eylemi, ayni zamanda gercek insana dogru giden bir yolu da aciyor.
Bu calismalar sonucunda, insanda korkunun degil, bilmenin getirecegi sevgi kimligi de boy veriyor.