Yasli Rindin Ölümü, Mehmed Uzunun en kisisel romani olarak degerlendirilebilir. Ülkesinden kacan, sonrasinda Isvece yerlesen ve yazmaya baslayan Serdar ile sinirdaki konaklama köyünde karsilastigi, bircok dil ögrenip, bircok ülke gezen, sonunda hic tanimadigi sinir köyüne yerlesen Yasli Rindin hikayesi anlatilir. Usta bir kavalci olan Yasli Rindin hikayesinin etrafinda göcmenlik, sürgünlük, kimlikler, aidiyetler ve ülke özlemi yeni ile eski kusak arasinda tartisilir. Müzigin ve siirin eksik olmadigi romanda Serdar, Rindin gecmisini aradikca kendine de varir ve hayata dair güzergahini belirler.
Roman, cok basarili bicimde, icten bir tutkuyu gözler önüne seriyor. Bunun yani sira sürgündeki Kürt aydinlarinin yasam ve mücadelelerine bir isik tutuyor. Yalin ve canli yazilmis olan roman otantikligi ve atmosferinin yogunluguyla kendisine bagliyor.