Kendi kücük dünyasinda kelimenin tam anlamiyla yuvarlanip giden, yaprak ucsa gülen bir kizdim ben. Ufak tefek düsler kurardim uyurken
Ancak ne yazik ki hayat her zaman izin vermiyordu yasamda istikrarli olmaya.
Düslerimin kayboldugu, gülüslerimin silindigi bir dönemde, askin o sihirli gücü tuttu ellerimden. Bir Asyalinin derin cekik gözleri sifa olurken titreyen kalbime, baskentin gri sokaklari umut koktu yeniden.
Bir süre ask konusuldu Kizilayin oynak kaldirimlarinda. Gölgelerimize bakinca, tek göze carpan aramizdaki otuz santimlik boy farki olsa da Biz bundan cok daha fazlasiydik aslinda.
Bu, benim hikayem Ve hikayemin kahramani bir Koreli.
Bir dakika bekle, hemen geliyorum diyerek yanimdan ayrildi.
Yaklasik on dakika ayazin orta yerinde bekledim gözlerden kaybolan ve cantasini bana emanet eden adami. Geldiginde elinde iki bardak kahve vardi. Elime tutustururken ince ince mirildandi.
Bu aksam kahve icmek istemedigini biliyorum. Bu, ellerini isitmak icin.