Hele bir varalim, dengimizi, bohcamizi cözelim, pilimizi pirtimizi sacalim, ayaklarimizi pabuclarimizdan cikartip uzatalim; bir süre daha gövdeden kopmus kertenkele kuyrugu gibi titreyecegimizi bilsek de, sonrasinda bütün sarsintilar diner nasilsa...
Öykücülügümüzün usta kalemlerinden Behcet Celik, yeni kitabi Yolun Gölgesinde cagimizin en önemli sorunlarindan birini edebi bir dille didik didik ediyor. Yerinden yurdundan olmak, bile isteye yasadigi yerleri terk etmek, sürgüne gönderilmek, dönememek, döndügünde bulamamak ya da yerle bir olmus bulmak neler yasatir insana Yol nedir Sadece gidenlerin degil, hepimizin üstüne, yolun gölgesi düser. Bizden önceleri baskalarinin gectigi, izler, sesler, anilar biraktigi yolun gölgesi, sirtimizda, zihnimizde bir agridir. Celikin titizlikle ördügü düzyazisinda Yolun Gölgesi yeni bir menzil.
