Sürgünlerin alinyazisi tek kelimeden ibarettir.
6-7 Eylül Olaylarinin hemen ardindan vatanini terk etme karari alan bir adam hic tanimadigi babasinin akibetini ögrenmek icin onu taniyanlarin hatiralarinin pesine düser ama gecmise dogru yapilan maceralarla dolu, sirlarla örülü yolculugun sonunda kendi akibetiyle yüzlesecektir ve de kendi gercekligiyle cünkü bu ayni zamanda ice dogru bir yolculuktur.
Kafkaslardan sürülüp Balkanlarda yeni bir yurt arayan bir ailenin Osmanlinin yikilis günleriyle beraber yeniden savrulusunun üc nesle yayilan hüzünlü öyküsü, mücadele ve cirpinmalarla yogrulmus firtinali gecmisi.
Her sürgün gibi onlarin da gecmisi kabustur ama daha korkuncu geleceklerinin de kabus olacagini bilmeleridir.
Sahi, sürgünler ölünce ruhlari nereye gider