Gecen yüzyilin en büyük elektronik buluslarin basinda internetin geldigine hic kimsenin kuskusu yoktur. Dogru kullanildiginda büyük kolayliklari olan bu sistemin yasantimiza büyük etkisi, daha dogrusu hem yarari hem de zararlari olmustur.
Internetin yarattigi sanal alemin cazibesine kapilan pek cok insan, bastirilmis duygularini, gercek yasamda ulasamadigi kisiliklere bürünerek sanal ortamda yasamaya baslamis, zaman zaman da büründügü kisilige eristigini sanmis ve buna inanmistir. Özellikle bizim memleketimizde cinselligin ayip veya utanilacak bir iliski olarak düsünülmesi cogu insani carpik davranislarin icerisine itmistir. Böyle olunca da sanal alem onlar icin bir kurtarici olmustur.
Bu kitapta dile getirmeye calistigim arastirmamda, toplumun bu yöndeki bilgisizligi kadar onlarin bastirilmis duygularini, sanal alemin ortaya cikardigi uyumsuzluklari, eslerin birbirlerini aldatma icgüdülerini, monotonlasmis evliliklerin kurtarilma carelerinin aranmasi yerine, yeni iliskiler, bazi yeni arayislar pesinde kosmalarinin nedenleri psikoloji ve sosyoloji yönünden ele alinmistir. Ayrica sanal dünyayi gercek yasam sananlarin yikilan evliliklerine, cinsel doyumsuzlarina da bu kitapta yer verilmistir.
Bu kitapta örnekleri verilen tüm olaylar ve kisiler, hayal ürünü degil, hepsi gercek olup, sanal alemde yasadiklari deneyimlerin tamami rumuzlar, yasadiklari sehir ve mahalle isimleri degistirilerek kendi anlatimlarindan yola cikilarakyazilmistir.
Kisacasi, bu arastirmayla toplumun sanal alem konusundaki bilgisizligine, cinsel acligina, kisilik bozukluklarina bir sekilde ayna tutulmustur.