Hz. Peygamberin sas kutlu hayati olan siyer, bir Müslüman icin gercekten cok büyük ehemmiyet arz eden bir alandir. Kulluk icin yaratilan insan, bu kullugun en ideal halini elbette peygamberlerden ve son peygamber olan Peygamber Efendimizden sas ögrenecektir. Böyle oldugu icin, Kuranin ve Nübüvvet mesajlarinin ilk muhataplari olan sahabe nesli, Hz. Peygamberin sas dünyasina ait ne varsa, bu bilgileri cok önemsemis, daha sonraki sürecte de bunlari talebeleri ve ikinci hayirli nesil olan Tabiin nesline aktarmis, onlar da kendilerinden sonra gelenlere bu mirasi ulastirarak, o kiymetli hazinelerin günümüze kadar ulasmasini saglamislardir.
Hakikaten Hz. Peygamberin sas kutlu hayatina dair bilgiler, tarihte hicbir sahis ve dönem ile kiyaslanamayacak kadar ciddi bir müktesebata ulasmistir. Su an kütüphanelerimizde, o döneme dair binlerle, hatta yüzbinlerle ifade edilecek kadar kitap mevcuttur. Miladi VI. asir dedigimiz o döneme ait calismalar, sadece Hz. Peygamberin sas hayatini anlatan dogrudan siyer kaynaklarindan ibaret degildir. Bir sekilde Hz. Peygamberin sas hayatini daha dogru ve daha detayli anlamamiza katki saglayacak her türlü calismanin siyer ile bir sekilde baglari olmustur.