Ilk cinayetimi Karakozanin sokaklarinda isledim, diger bircok fedai gibi. Ölümü,
öldürmeyi, yakmayi, yikmayi biz bu sehirde ögrendik. Sonra bu sehrin bizi dönüstürdügü seyi
görünce kacmak icin firsat kolladik. Fakat simdi geri döndük. Eskiden, vurmamizi istedikleri
hedeflere cevirirdik namluyu, ancak simdi bize vur emri verenlere nisan aliyoruz.
Ben Feza, bir seyler biliyorum. Kazanclarimin kayiplarima baglandigi ve madalyonun her iki
yüzüne de taniklik yapan bir sehir... Zehri tadani, en az tattiran kadar zehirleyen bir zehir... Ve
bu sehrin güzüne karsi tebessümü simsicak bir palto gibi sarmalayan bir adam, Hamza...
Benim tüm hikayem bu.
Ancak bu sehirde daha fazlasi var.
Gözlerini Haramdan Sakin serisiyle yüz binlerce okurun hayatina giren Merve Özcandan yine
soluksuz okunacak bir roman... Sehir, Zehir ve Hamza...
Aski ve aksiyonu sevenlere...