Ismim... Aslinda isim hic önemli degil. Cok fazla ismim oldu. Sacimin
seklini, boyasini, göz rengimi, makyajimi ve kiyafetlerimi defalarca
degistirdim ama derinlerde
hep ayni ruh bütünlügünü tasidim.
Ben bir katilim, ya da daha dogrusu siddet suclari alaninda sampiyon
sayilan en üst seviyedeki bir katil, bir top killer. Meslegimi kesfetmek biraz vaktimi aldi. Diger yandan bunlar okulda ögrenilen seyler degil. Kötülügün
basamaklarini tek tek ciktim ben, basta tereddütle ama sonra hep ikna
olmus bir sekilde.
Sonra... bir felaket oldu. Bir dublör, öngörülemeyen bir kasirga hirslarimi
mahvetti. Iste bu yüzden buralara kadar nasil geldigimi, astigim engelleri,
karsi karsiya kaldigim tehlikeleri, beni yikamayan acilari tekrar düsünme
ihtiyaci hissettim. Hayatimin ilk otuz yilini tekrar gözlerimin önünden
gecirmem gerek. Cünkü ben en iyiyi yapmak icin dogdum, bundan hic
süphem yok. Yapmam gereken tek sey kendime, dagi nasil astigimi
hatirlatmak.