Kuran kissalari soyut ve yüksek hakikatlerin ete kemige bürünmesi, elle tutulur, gözle görülür hale gelmesidir. Özelde Yusuf kissasi genelde de Kuran kissalarinin tamami bize tarihin akisinin Allahin irade ve ilminden bagimsiz ve basina buyruk bir gidisatinin olmadigini gösterir. Özellikle kissalar kronolojik olarak tersten okundugunda tarihin yalnizca insanin eseri degil ayni zamanda Allahin mimarisi oldugu acikca hissedilir. Insan düsünerek ve kendini vererek Yusuf kissasini okudugunda, kissa ile kendi ruhu arasinda bir med-cezir yasar. Bu kissa, Allahin bir kulunu imkansizligin en dibinden imkanin zirvesine nasil ulastirabilecegine sahit kilar muhatabini. Hz. Yusufu kuyudan Kralin sarayina tasiyan olaylar zinciri, onun gördügü rüyanin müjdesine giden yola dösenmis taslar mesabesindedir adeta. Yasin Pisgin, Yusuf suresi tefsiri olarak hazirlanan Misira Sultani Kuyudan Gelirde Yusuf kissasini kendi hayatimiza tasimamizin yollarini asikar ediyor bize. Cünkü Hz. Yusufun kuyudan cikisi, ayni zamanda bizim de kendi kuytumuzdan ve milyonlar icindeki yalnizligimizdan kurtulmamizin hikmet yüklü yoludur. Can gözüyle bakan, can kulagiyla