Yüzyilin ve binyilin dönüm noktasinda Türk Dünyasinin iki seckin aydini, Cengiz Aytmatov ile Muhtar Sahanov, kendi cocukluklarindan ve atayurtlarindan yola cikarak hayata, aska, edebiyata, tarihe, dünya politikasina ve cevre korumaya kadar pek cok ortak meseleyi tartismaya baslarsa sonucta nasil bir tablo cikar ortaya diye düsündügünüzde, cevap safak sancisidir kisaca.
Gün yüzlü bir tarihten karanlik bir geceye gecildigi dönemde, kendi topraklarindan kararmis gönülleri aydinlatmak üzere gökyüzüne firlatilan bu iki sancili gönül, Avrasya aydinlarina has köklerine bagli tutumlariyla bölgelerinin ve dünyanin gelecegini cesaretle ve bir sohbetin sicakligi icerisinde tartisiyorlar. Iki kardes ülkenin, Kirgizistan ve Kazakistanin evlatlari, ilginc hatiralari, zengin bilgi dünyalari, genis hayal alemleri ve güclü düsünceleriyle Avrasya ve dünyaya ses veriyorlar. Insanligin manev acliginin altini cizerek inancin, sevginin, hakikat askinin, bilginin, hikmetin insanligi kurtaracak tutamaklar oldugunu söylüyorlar.
Safak Sancisi, renkli ve umutlu bir dünya aciyor önümüzde.