Türkiye'de hukukun ayaklar altina alindigi bir süreçte, terörist yaftasiyla suçlanarak Sincan Cezaevi'nde bir ay süreyle tek kisilik hücrede "kainata sigmadigini ancak kulunun kalbine sigdigini" söyleyen Rabbisi ile bas basa kalmis birisiyim. Müteakiben yaklasik bir yil süreyle çoklu koguslarda kalmis, Anadolu'nun has bir evladi olarak yasadiklarimdan his dünyama aksedenleri yazi ve misralara dökmeye çalistim.
Yusuflarin bir araya geldigi cezaevinin duygu yüklü ortaminda farkli hayat hikayeleri ile yüzlesmem, yasadiklarim ve okumalarimdan esinlenerek tarihe bir not da ben düsmek istedim.
Bu kitapta, Medrese-i Yusufiye'nin dört duvari arasinda aydinlik yarinlarin ümit dolu hayalini kuran 'Risalet Yolunun Yolculari'nin, ümide sarilip Rabbisine dayanarak tüm engelleri kolaylikla asabilecegi gösterilmeye çalisilmistir.