Danimarka Prensi Hamlet; kralin ani ölümünün derin hüznü icerisindeyken annesi kralicenin, zaman kaybetmeksizin amcasi Claudius ile evlenmesiyle birlikte müthis bir cikmaza düser. Gün gelip de babasinin hayaleti ile karsilasip gercekleri sezdiginde ise tüm benligi intikam atesiyle dolar ve babasinin öcünü almayi kendisine görev edinir.
Icsel catismalar, varolussal sorgulamalar ve icinden cikamayacagi kadar karmasik hale gelen düsünceler Hamletin mevcudiyetini sarar. Intikam hikayesi olarak baslayan serüveni, ahlaki ikilemlerinin yansimasina dönüsür ve secimleri araciligiyla kendi benliginin gizli kalmis köseleri ile yüzlesmesini saglar.
Hamletin hikayesinde yer alan icsel ve varolussal catismalar yalniz kisisel sorunlar degildir, ayni zamanda toplumun cürümüslügü ve iktidar mücadelesi ile ilintilidir. Claudiusun tahta cikmasi ve bu ugurda yaptiklari, Danimarka Kralliginin karanlik yüzünü gözler önüne sererken herkesi ice dönük sahsi sorgulamalara yönlendirir.
Shakespearein en uzun eseri olan Hamlet; zamansiz bir eser olarak caginin ötesindeki sorunlara deginen, izleyici ve okurlarini kendi yasamlari ile secimlerini sorgulamaya da davet eden, insanligin özüne tutulan bir aynadir.
Orhan Bruianin tercümesindeki ilaveleri, aciklamalari ve esere iliskin yöneltilmesi gereken sorulariyla Hamlet; varolusunun derinliklerine inerken bir yandan da heyecan duymak isteyenlerin muhakkak okumasi gereken bir kitaptir.