Siyaset Bilimci Gürhan Özpolat, Türkiye entelektüel ve sosyal bilimler alanindaki
Bourdieucü devlet kavrayisinin bariz yoksunlugunun ayirdinda biri olarak, bizi Bourdieunün
kilavuzlugunda devleti yeniden düsünmeye davet eder. Evet, son yirmi senede Türkce
literatürde Bourdieuye dair verimli bir calisma hatti olusmus durumda ancak Bourdieunün
devlet teorisi hakkinda kalem oynatan neredeyse yok gibi. Hem derli toplu bir resim sunmasi
hem de Bourdieuyü elestirel bir zaviyeden ele alarak onun kuramsal yörüngesini devleti
anlamaya nasil hasrettigini göstermesi bakimindan elinizdeki calisma bence bir referans
calismadir. Thomas Bernhardin sözüyle devletlesmis insanlarin biteviye üretildigi ülkemiz
toplumsalliginda bu calismanin gözümüze kiymik batiracagindan kuskum yok.